Akıllı telefonlar hızla çoğalıyor. Artık tüm işlerimizi onlar yardımıyla yapıyoruz. Ancak bu cihazları kullanırken yaptığımız yanlışlar da var. Örneğin trafikte sürüş esnasında cep telefonu ile konuşan görür ve çok kızardım ama artık neredeyse araba kullanırken Candy Crush oynayanlar var. Elimizden düşürmek epey güçleşti bu cihazları. Bu da bize kaza olarak geri dönebiliyor.
Tic-toc yazılımını bilenler vardır. Whatsapp benzeri hatta rakibi. Yolda yürürken yazışanlar için bir özellik eklemişler programa. Programda yazma ekranında arka kamera açılıyor ve telefonun kapattığı alanı yazı yazarken arka planda kamera yardımıyla şeffaf şekilde görebiliyorsunuz. Yolda yürürken direğe çarpmamanız ya da çukura düşmemeniz için.
Yani artık o kadar içimizdeki bu cihazlar kullanımda çok aşırılara gitmiş durumdayız.
Artık kimse eşinin, oğlunun ya da babasının cep telefonu numarasını hafızasında tutmuyor. Her şey telefona endekslenmiş. Telefonunuzu kaybettiğinizde en yakınlarınızın bile telefon numaralarını bilmiyoruz. Telefonlar giderek akıllanıyor bizler ise sürekli tembelleştiriyoruz bedenimizi ve beynimizi.
Akıllı telefonunuz olmadan belki de evlilik yıl dönümünüzü bile hatırlamayacaksınız.
Bir de zırt pırt cebinizden çıkartıp bakma isteği uyandırması da tam bir bağımlılık göstergesi. Cep telefonunuz yanınızda olmayınca kendinizi çıplak gibi hissediyor olabilirsiniz.
Sanırım hepimizin yakında bu bağımlılıktan kurtulmak için seanslara ihtiyacı olacak 🙂
yatarken bile başucumuzda telefon oluyor ah o radyosyonun etkisini bi bilseler 🙁
öyleki artık arkadaşlarla sohbet için gittiğimizde bile herkez telefonla uğraşıyor asosyallik başa bela 🙂
Oyunlarımızı sokaktan aldık telefona, tablete, bilgisayara taşıdık, keza sosyal hayatımızı, ilişkilerimizi de öyle. Günümüz şartlarında bu bağımlılıktan kurtulmak çok zor, çünkü hayat daha hızlı akıyor ve her şeye teknoloiyle bağlanıyoruz, çabuk tüketiyoruz, çok tüketiyoruz..