Ana Sayfa Blog

Elektrikli Araçların Muhtemel Geleceği: Sürdürülebilirlik ve Teknolojik İlerleme

0
Electric car charging, illustration

Günümüz dünyasında, sürdürülebilirlik ve çevresel bilinç giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu nedenle otomotiv endüstrisi de bu değişimden etkileniyor ve elektrikli araçlar (EA’lar) giderek daha fazla ilgi çekiyor. Bu makalede, elektrikli araçların muhtemel geleceği hakkında derinlemesine bir inceleme sunacağım.

  • Elektrikli Araçların Mevcut Durumu: Elektrikli araçlar, geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara karşı bir alternatif olarak ortaya çıktı. Elektrikli araçlar, elektrik enerjisi kullanarak çalışırlar ve bu da karbon emisyonlarını azaltır. Birçok otomobil üreticisi, EA üretimine yatırım yaparak bu pazarda rekabet ediyor. Elektrikli araçlar, düşük işletme maliyetleri ve çevre dostu özellikleri nedeniyle giderek daha fazla tüketici tarafından tercih ediliyor.
  • İyileştirilmiş Menzil ve Şarj Altyapısı: Elektrikli araçların geleceği, daha uzun menzil ve hızlı şarj imkanlarına odaklanacak gibi görünüyor. Bugünün EA’ları, menzil endişesi nedeniyle hala bazı tüketiciler için cazip değil. Ancak, hızla gelişen pil teknolojileri ve daha verimli motorlar, bu sorunu aşmaya yardımcı olacaktır. Ayrıca, şarj altyapısının geliştirilmesi de EA’ların yaygınlaşmasına katkı sağlayacak. Daha fazla halka açık şarj istasyonu, EA kullanıcılarına daha fazla konfor sunacak ve elektrikli araçların yaygınlaşmasını hızlandıracaktır.

  • Daha Fazla Model ve Çeşitlilik: Elektrikli araçlar, farklı pazar segmentlerinde daha fazla model ve çeşitlilik sunmaya başladı. SUV’lerden spor arabalara, kompakt sedanlardan kamyonetlere kadar her türlü araç türünde EA’lar artık bulunmaktadır. Bu çeşitlilik, tüketicilere daha fazla seçenek sunar ve elektrikli araçların her tür ihtiyaca uygun olduğunu gösterir. Gelecekte, daha fazla üretici daha fazla model sunacak ve bu, EA pazarının büyümesine katkı sağlayacaktır.
  • Otonom Sürüş Teknolojisi: Otonom sürüş teknolojisi, elektrikli araçlarla birleştiğinde, geleceğin ulaşımını kökten değiştirebilir. Elektrikli araçlar, otonom sürüş teknolojisiyle entegre edildiğinde, trafik kazalarının azalmasına ve trafik yoğunluğunun azalmasına katkıda bulunabilir. Aynı zamanda, otomobillerin kullanımının daha verimli hale gelmesini sağlar. Bu teknolojinin daha fazla yaygınlaşması, gelecekte EA’lar ve otonom sürüşün daha entegre bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır.

  • Sürdürülebilirlik ve Çevresel Etkiler: Elektrikli araçların geleceği, sürdürülebilirlik ve çevresel etkilerle yakından ilişkilidir. EA’lar, geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara göre daha düşük karbon ayak izi sağlar. Elektrikli araçların üretiminde kullanılan malzemelerin geri dönüşümü ve enerji kaynaklarının yeşil yöntemlerle elde edilmesi, çevresel etkileri daha da azaltacaktır. Bu nedenle, gelecekte elektrikli araçlar, sürdürülebilir ulaşımın bir anahtarı olabilir.
  • Maliyetler ve Teşvikler: Elektrikli araçların geleceği, maliyetler ve hükümet teşvikleri ile de şekillenecektir. Pil maliyetleri düştükçe ve hükümetler, EA kullanımını teşvik eden politikalar geliştirdikçe, elektrikli araçlar daha fazla tüketici tarafından tercih edilecektir. Ayrıca, işletme maliyetlerinin geleneksel araçlara kıyasla daha düşük olması, elektrikli araçların yaygınlaşmasını hızlandıracaktır.
  • Enerji Depolama ve Grid Entegrasyonu: Elektrikli araçlar, enerji depolama cihazları olarak da kullanılabilir. Bu, elektrikli araçların evlerde ve ticari binalarda enerji depolama sistemleri olarak kullanılmasını mümkün kılar. Ayrıca, elektrikli araçların grid entegrasyonu, elektrik talebinin daha iyi yönetilmesine ve yenilenebilir enerji kaynaklarının daha etkili bir şekilde kullanılmasına yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, elektrikli araçlar, geleceğin ulaşımının temel taşı olmaya devam ediyor. Daha uzun menzil, hızlı şarj altyapısı, otonom sürüş teknolojisi ve çevresel sürdürülebilirlik gibi faktörler, EA’ların gelecekte daha da yaygınlaşmasını sağlayacak. Bu nedenle, elektrikli araçlar, çevre dostu ve sürdürülebilir bir ulaşımın kapılarını açmaya devam edecek gibi görünüyor.

Ambalajlama ve Ambalaj Firmaları

0

Ambalaj firmaları, ürünlerin güvenli bir şekilde taşınmasını, depolanmasını ve sunulmasını sağlayan hayati bir endüstrinin önemli bir parçasıdır. Bu makalede, ambalaj firmalarının işlevlerini, önemini ve sektördeki değişen trendleri ele alacağız.

Ambalaj firmaları, çeşitli endüstrilerde kullanılan ambalaj malzemelerini tasarlayan, üreten ve dağıtan şirketlerdir. Bu malzemeler genellikle karton kutular, plastik torbalar, ambalaj bantları, streç filmler ve ambalaj malzemeleri gibi çeşitli türleri içerir. Bu malzemeler, ürünlerin hasar görmesini önlemek, hijyen ve güvenlik sağlamak, markalaşma ve tanıtım için kullanılabilir.

Ambalaj firmalarının işlevleri arasında ambalaj malzemelerinin tasarımı ve özelleştirilmesi, üretimi ve dağıtımı bulunur. Özellikle e-ticaretin yükselişiyle, ambalajın sadece ürün koruma işleviyle sınırlı olmadığı anlaşılmıştır. Ambalaj aynı zamanda markalaşma ve müşteri deneyimi için önemli bir araçtır. Ambalajın estetik görünümü, ürünün müşteriler üzerindeki etkisini büyük ölçüde etkileyebilir.

Ambalaj firmaları ayrıca çevre dostu ambalajların tasarımı ve üretimi konusunda da önemli bir rol oynamaktadır. Sürdürülebilir ambalaj malzemelerinin kullanılması, çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltmaya yardımcı olur. Bu, geri dönüşümlü veya yenilenebilir malzemelerin kullanılması, atık miktarının azaltılması ve enerji tasarrufu sağlanması gibi faktörleri içerebilir.

Teknolojinin ilerlemesi, ambalaj sektöründe de değişikliklere yol açmıştır. Otomasyon, daha hızlı üretim ve daha az hata sağlar. Ayrıca, QR kodlar, etkileşimli ambalajlar ve akıllı etiketler gibi dijital özellikler, ambalajın işlevselliğini artırmıştır.

Sonuç olarak, ambalaj firmaları, iş dünyasının önemli bir parçasını oluşturur. Ürünlerin güvenliğini, sunumunu ve markalaşmasını sağlamak için kritik bir rol oynarlar. Aynı zamanda çevre dostu uygulamalara odaklanarak sürdürülebilirliği teşvik ederler. Teknolojideki gelişmeler, ambalaj sektörünü daha verimli ve yenilikçi hale getirmiştir. Ambalaj firmaları, iş dünyasının temel bir bileşeni olarak önemini sürdürecektir.

Ambalaj firmalarından öne çıkan Bilpet Ambalaj Bursa

Güvenilirlik, Kalite ve İnovasyonun Buluştuğu Adres

Ambalaj dünyası, ürünlerin korunması, taşınması ve sunulmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, Bilpet Ambalaj Firması, sektördeki önemli bir oyuncu olarak öne çıkmaktadır. Bilpet Ambalaj, sunduğu yaratıcı çözümler, yüksek kalite standartları ve müşteri odaklı yaklaşımı ile tanınır.

Kalite ve Güvenilirlik:

Bilpet Ambalaj Firması, yılların deneyimi ve uzman kadrosuyla kalite ve güvenilirlik konusunda öne çıkar. Ürünlerimiz, dayanıklılığı, çevresel etkileri düşünerek seçilen malzemeleri ve özenle tasarlanmış yapısıyla sizi asla hayal kırıklığına uğratmaz. Müşterilerimize sadece ambalaj malzemeleri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda ürünlerinin güvende olduğunu bilmelerini sağlıyoruz.

Geniş Ürün Yelpazesi:

Bilpet Ambalaj, farklı endüstrilerin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için geniş bir ürün yelpazesi sunar. Karton kutular, plastik ambalajlar, streç filmler, ambalaj bantları ve daha fazlası gibi çeşitli ambalaj malzemelerini sunarak, müşterilerimizin gereksinimlerini karşılayabilmek için her türlü seçeneği sunarız. İhtiyaca özel tasarımlar ve baskı seçenekleri ile ürünlerinizi özelleştirmek de mümkündür.

Sürdürülebilirlik ve Çevre Dostu Yaklaşım:

Bilpet Ambalaj Firması, sürdürülebilirliğe büyük önem verir. Çevre dostu ambalaj malzemeleri kullanarak atık miktarını azaltmaya ve doğal kaynakları korumaya katkı sağlarız. Geri dönüşümlü ve yenilenebilir malzemelerin kullanımı, çevresel etkileri minimize etmemize yardımcı olur.

Teknolojik İnovasyon:

Teknolojinin hızla geliştiği bir çağda, Bilpet Ambalaj, sürekli olarak yenilikçi çözümler sunma konusunda öncü bir rol üstlenir. Otomasyon, dijital etiketleme, akıllı ambalaj tasarımları ve daha fazlası gibi teknolojik yeniliklerle müşterilerimize daha verimli ve etkili ambalaj çözümleri sunarız.

Müşteri Memnuniyeti:

Bilpet Ambalaj Firması, müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutar. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlamak ve onlara özel çözümler sunmak için uzman kadromuzla yakından çalışırız. Her müşterimiz için özel bir hizmet sunarak işbirliği yapmaktan memnuniyet duyarız.

Sonuç olarak, Bilpet Ambalaj Firması, ambalaj ihtiyaçlarınızı karşılamak için güvenilir, yenilikçi ve çevre dostu bir iş ortağıdır. Kalite, güvenilirlik ve müşteri odaklı yaklaşımımızla, işinizi daha başarılı kılmak için yanınızdayız. Bilpet Ambalaj ile çalışarak, ürünlerinizi güvende tutabilir, çevreye duyarlılık gösterebilir ve müşterilerinizi etkileyici ambalajlarla karşılayabilirsiniz.

Blister, Separatör, Taşıma kabı, vakum ambalaj, plastik ambalaj, Vakum seperatör, Vakum şekillendirme, termoform ambalaj, Termoform şekillendirme, plastik ambalaj, plastik kaplar, Endüstriyel ambalaj, Kilitli ambalaj, Termolak yapıştırma, paketleme, endüstriyel blister temizliği, endüstriyel seperatör temizliği konularında Bilpet Ambalaj firmasıyla iletişime geçebilirsiniz.

 

e-Arşiv Fatura Uygulaması Kullanım Alanları Nelerdir?

0

e-Arşiv Fatura uygulamasının kullanım alanlarından en önemlisi faturaların aslını oluşturmak, faturaları göndermek ve saklamaktır.

e-Arşiv Fatura uygulamasının GİB’e (Gelir İdaresi Başkanlığı) rapor vermesi de kullanım alanları arasında yer alır. e-Arşiv Fatura uygulaması internet üzerinden satış yapan işletmeler için zorunlu olsa da internet üzerinde satış yapmayan işletmeler tarafından da kullanıma açıktır.

e-Arşiv Fatura uygulamasının kullanım alanlarından bir diğeri de e-Arşiv raporu içerisinde, sınıflandırılmış faturaların başlık bilgileri ve dönem içerisinde, varsa, iptal edilmiş faturalara yer verilmesini sağlamaktır.

e-Arşiv Fatura uygulaması ne işe yarar?

e-Arşiv Fatura uygulaması, müşterilere kesilen faturaları dijital ortamda saklamayı ve istenirse tüketicilere göndermeyi sağlayan bir uygulamadır. e-Faturadan farklı olarak hem düzenleme yapılabilir hem de düzenlenmiş faturalar depolanabilir.

Uygulama; e-Fatura mükellefi olmayan, yani 509 Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ndeki şartları sağlamayan ya da nihai tüketicilere göndermek istenen faturaları saklamak için kullanılabilecek bir uygulamadır.

e-Arşiv Fatura uygulaması, arşivleme sistemi ile iş süreçlerini kolaylaştırdığı gibi verimliliği de arttırır. Sistemde arşivlenen faturalara -kontrol edilmeleri gerektiğinde- kolaylıkla ulaşılabilir, herhangi bir zaman kaybı yaşanmaz.

e-Arşiv Fatura uygulaması kullanmanın avantajları nelerdir?

e-Arşiv Fatura uygulaması kullanıcılarına pek çok avantaj sunar. Bunlardan en çok dikkat çekeni iş gücünün daha verimli bir şekilde kullanması olabilir. e-Arşiv Fatura uygulaması sayesinde zamandan, arşivlemek için kullanılacak alandan ve işçilikten tasarruf edilir.

e-Arşiv Fatura uygulaması kullanmaya başlamış şirketler müşterilerine faturalarını elektronik ortamdan iletebildikleri gibi kâğıt olarak da gönderme şansına sahiptir.  e-Arşiv Fatura uygulamasını kullanan işletmeler kanuni süre boyunca faturalarını elektronik ortamda oluşturup yine elektronik ortamda muhafaza edebilirler.

e-Arşiv Fatura uygulaması kapsamında düzenlenen bir faturanın kâğıt çıktısına mühür ve imza eklenerek malın teslimi anında düzenlenmesi ve üzerine “İrsaliye yerine geçer” ifadesinin yazılması durumunda ayrı bir irsaliye düzenlenmesine gerek yoktur.

Yasaların belirttiği üzere basılı faturalar belirli süre aralıkları arasında arşivlenmelidir. Bu yüzden şirketlerde arşiv için özel bir yer ayrılır. Ancak e-Arşiv Fatura uygulaması kullanan işletmeler için böyle bir yere ihtiyaç yoktur. Tüm faturalar elektronik ortamda saklanabilir ve arşivlenebilir.

e-Arşiv Fatura uygulamasıyla belge aramak da oldukça kolaydır. Elektronik ortamda bulunan belgeleri bulmak için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sunduğu sorgu sistemi kullanılabilir. e-Arşiv Fatura uygulamasını kullanılması durumunda ise müşterilere e-posta ya da SMS gönderilebilir ve böylece fatura gönderim süreci oldukça kısaltılabilir.

Bordro programı ne işe yarar?

0

Bordro programı, bordro uygulama süreçlerini hızlandırır ve hata payını minimuma düşürerek avantaj sağlar. Hesaplardaki hataları en aza indirgemeye olanak sağlayan bordro programı, iş yükünü azaltarak da çalışma sürecini daha verimli ve hızlı bir hâle getirir. Çalışan hak edişleri, vergiler, giderler gibi farklı mali bilgiler bu program sayesinde aylık tablolar hâlinde depolanabilir. Manuel olarak yürütülen bordro işlemlerindeki hata payının yüksekliğine kıyasla çok daha düşük hata oranları ile çalışma imkânı sunan sistem, çalışan verimliliğinin azalmasının ve verimsiz çalışma ortamının önüne geçmekte de etkilidir.

Hatalı raporlamalar, çalışanlar üzerinde yoğun iş yükü, aylık gelir gider takiplerinin ve çalışan hak edişlerinin tam takibinin yapılamaması gibi sorunların önüne geçmek için bordro programı kullanımı tercih edilebilir. Bu program ile hem fazla iş yükünden kurtulan çalışanların verimliliği artırılır hem de çalışanlara farklı işlere odaklanma imkânı sağlar.

İşveren için de çalışanlar için de faydalı olan bu sistem, özellikle geçmişe dönük bordro sistemlerinin hatasız hesaplanabilmesini mümkün kılar. İnsan kaynakları, finans, muhasebe gibi farklı alanlarla entegre şekilde işleyen sistem sayesinde çalışanlarla ilgili süreçlerin tüm takibi de kolaylıkla sağlanabilir.

Bordro programı kullanma avantajları nelerdir?

Bordro programı kullanımının kurum ve kişilere sağlamış olduğu pek çok avantaj bulunur. Bu sistem ile esnek raporlama sistemi kullanılarak hem geçmişe dönük hem de anlık verilerin doğrudan kontrolü sağlanır. Özellikle manuel gerçekleştirilen bordro sistemlerinin aksine tek yönlü değil çok yönlü kontrol imkânı elde edilir.

Bordro programının kullanım kolaylığı sayesinde zamanda tasarrufa gidilir. Aynı zamanda çalışanların üzerindeki yoğun iş yükü azalır. Kolay ve hızlı bir şekilde raporlamaların yapılabilmesi mümkün kılınır.

Programın sağlamış olduğu bir diğer avantaj ise güncel mevzuata uyumluluk sağlanarak olası problemlerin önüne geçilebilmesidir. Bunun yanı sıra özellikle çalışan sayısı yüksek olan kurum veya kuruluşlarda çalışan hak edişlerinin, sigortalarının, izinlerinin ve çalışanlarla ilgili daha pek çok noktanın takibi bordro programı sayesinde kolaylıkla yapılabilir.

Bordrolama sistemini tek bir alanda değil, farklı alanlarla birlikte kullanmak da mümkündür. Finans ve muhasebe kolları ile entegrasyona gidilerek doğru bütçe planlaması yapılmasına katkıda bulunulabilir.

İş kanun ve yönetmeliklerinin takibinin devamlı yapılması bir hayli zorlayıcıdır. Bordro programı, bu iş yükünü de ortadan kaldırarak herhangi bir hatanın kurumun aleyhine işlemesinin önüne geçer. Üstelik güvenilirlik, hız gibi etkenler açısından da bordro programı kullanmanın bir hayli avantajlı olduğu görülebilir.

5. Sınıf Bilişim Teknolojileri Dersi 1. Dönem 1.Yazılı Test 3

0
3
Oluşturma tarihi Tarafından Volkan ŞABAHAT

5. Sınıf Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi 1. Dönem 1. Yazılı Test 3

1 / 1

Aşağıdakilerden hangisi Bilişim Teknolojilerinin Sağlık alanındaki kullanımına örnektir?

Skorunuz

The average score is 100%

0%

e Defter Nedir?

0

Türk vergi mevzuatı unsurlarından Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu tarafından yasal olarak tutulması zorunlu kılınan yevmiye ve büyük defterlerin belirtilen format ve standartlara göre elektronik ortamda muhafaza edildiği sistem e defter olarak adlandırılır. Elektronik ortamdaki e defterin içeriğindeki verilerin değişmezliği, bütünlüğü, kaynağının doğruluğu sistem tarafından garanti altına alınmıştır. Buradaki verilerin ilgililer nezdinde ispat amaçlı olarak kullanılabilmesi mümkündür.

Tutulması zorunlu olan yevmiye defteri ve büyük defterin dijital ortamdaki hali olan ve elektronik imza ile doğrulanan e defter kayıtları standart olarak XML formatındadır. Uygulamaya geçen firmaların eski tip kâğıt ortamda defter tutmaları mümkün olmadığından e defter uygulamasına geçildiği tarihten itibaren fiziksel defterler için kapanış tasdiki yaptırılması gerekir. Uygulama daha hızlı ve düzenli bir kayıt sistemi ve denetim imkânı sağlaması bakımından önemlidir.

e Defter uygulaması ne işe yarar?

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen ciro limiti üzerinde kalan ve sektörel bazlı olarak geçişi uygun görülen firmalar e defter uygulamasına geçmek durumundadır. Bir örnek teşkil etmesi bakımından 2022 yılı brüt satış hasılatı 3 milyon lira olan mükelleflerin 1 Ocak 2024 tarihine kadar e deftere geçmesinin zorunlu kılındığından söz edilebilir. Böylelikle özellikle büyük uluslararası şirketler başta olmak üzere belli sektörlerde şeffaf denetim koşullarını sağlamak mümkün olmaktadır. Sistemin gerektirdiği belge standartları uluslararası kabul gören çerçevede olduğundan özellikle çok uluslu şirketlerin çalışma plan ve prensiplerine oldukça uygundur.

e Defter kullanma avantajları nelerdir?

Küçük büyük tüm şirketler için her dönem başında ve sonunda defter tasdiki ve diğer basılı belgelerin onaylanması oldukça külfetli işler olarak kabul edilir. Bu defter ve belgelerin basımından sayfalarının tasdikine tüm işlemler ortadan kalkmış olacağı için e defter uygulaması ile önemli bir tasarruf imkânı elde edilir. Yüzlerce sayfa defter için kâğıt gideri, tasdik harcamaları, arşivleme masrafları ortadan kalkar. Firmalar Türk Ticaret Kanunu tarafından 10 yıl süreyle saklanması zorunlu tutulan defterlerin arşiv ve personel giderlerinden kurtulur. Uygulamaya geçen firmalar kanunen zorunlu olarak tutacakları belgelerin her zaman güvenli bir ortamda olacağından emin olur. Raporlama işlemleri konusunda gecikmeler ve yanlışlıklar ortadan kalkar.

2023-2024 Okula Başlama Yaşı

0

Her yıl zorunlu eğitime başlama yaşı ve hangi aylıkken okula ya da ana sınıfına başlanmalı sorusu soruluyor?

2023-2024 yılı okula başlama yaş tablosuna bakarak siz de kendi çocuğunuzun durumuna göre hareket edebilirsiniz.

Saha Satış Yönetimi Nedir?

0

Şirketinizin çeşitli ürün ve hizmetleri müşteriye doğrudan pazarlamasına saha satışı denir. Bu yöntemde, sahada çalışan ekibiniz müşterilere giderek onlara ürünleri pazarlar. Etkili bir pazarlama yöntemi olan saha satış yönetimi, müşterinin sorularını daha hızlı cevaplama ve merak ettiği konular hakkında anında aydınlatma olanağı sunar. Bu sayede, müşterilerin ürünleri satın alma olasılığı arttırılır.

Saha satış sisteminin dezavantajı ise zaman zaman dağınık ve düzensiz bir hale bürünebilmesidir. Bu düzensizliğin önüne geçmesi için tasarlanan yazılımlara saha satış yönetimi yazılımları denir. Tüm saha satış ekiplerini bir merkezden yönetmeye ve daha stratejik faaliyet sürdürmeye olanak tanıyan bu yazılımlar, satış verimliliğini arttırmayı sağlar.

Saha satış yönetimi ne işe yarar?

Tüm saha satış ekiplerini tek bir sistem üzerinden yönlendirmeye olanak tanıyan saha satış yönetimi, etkili bir satış stratejisi üretmenin en kolay yoludur. Saha satış yönetimi yazılımından faydalanan bir firma, merkezi sistem üzerinden farklı ekiplerin nerelerde ve hangi müşterilerle çalışacağını planlayıp onları buna göre müşterilere yönlendirir. Ek olarak, saha ekiplerinin faaliyetlerine yönelik raporlar ve analizler de sistem üzerinden tutulabilir. Bu sayede gelecek faaliyetlere yönelik strateji ve planlama yapmak kolaylaşır.

Logo Yazılım tarafından sunulan saha satış yönetimi aracı, ürün barkodu okuma ve sesli komut özelliği sayesinde ürünlerin daha kontrollü bir şekilde satışını sağlar. Ayrıca, yazılımın sahip olduğu konum bilgisi kaydı sayesinde tüm ekipler eşzamanlı bir şekilde izlenebilir. Saha satış yönetimi yazılımı aracılığıyla sunulan çözümler gerek sıcak gerek soğuk saha satış süreçlerini firmalar için çok daha verimli bir hale getirir.

Saha satış yönetimi kullanma avantajları nelerdir?

Saha satış yönetimi aracını kullanmanın belli başlı avantajlarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Artan verimlilik: Saha satış yönetimi, tüm satış süreçlerini dijitalleştirerek verimliliği arttırır.
  • Etkili operasyonlar: Yazılımın sunduğu GPS ile konum bilgisi kaydı ve sesli komut özelliği sayesinde, sahada yürütülen faaliyetler çok daha kolay bir şekilde kontrol edilebilir ve verimli bir biçimde yönetilebilir.
  • Kapsamlı analiz imkânı: Logo Yazılım’ın saha satış yönetimi aracı, saha satış faaliyetlerinin daha kapsamlı analiz edilmesini ve raporlanmasını sağlar. Böylece, gelecek faaliyetler için daha sağlıklı stratejiler geliştirilebilir.

PDF Okurken Kaldığın Sayfadan Devam Etme

0

Merhaba bir e-kitap veya PDF dosyası buldunuz ve uzun bir döküman. 100-200 hatta 1000 sayfalık bir pdf olsun. Özellikle bilgisayarımızın demirbaş programlarından olan Adobe Acrobat Reader yeni ismiyle Adobe Reader DC ya da Pro ile bu dosyayı her açtığınızda kaldığınız yeri hatırlamak zorunda mı hissediyorsunuz?

Hayır

Adobe nin varsayılan olarak seçili olarak getirmediği, ancak Tercihler bölümünden işaretleyerek uzun PDF dosyalarında (özellikle bir kitap okurken) kaldığınız yer ve kaldığınız görünüm şekliyle hatırlamasını sağlayabileceğiniz bir ayar var.

Bunun için Düzenle menüsünden Tercihler e tıklayın ve açılan Tercihler penceresindeki sol bölümden Belgeler kısmını seçin ve ortada işaretli

Belgeleri yeniden açarken en son görüntüleme ayarlarını geri yükle” seçeneğini işaretli hale getirin.

Hepsi bu kadar.

İyi okumalar…

Evim Depreme Dayanıklı mı?

0

Deprem, yer kabuğunun çeşitli bölgelerinde meydana gelen, yerde meydana gelen sarsıntılar veya titreşimlerdir. Depremler çu zaman volkanik faaliyetlerin sonucu olarak meydana gelir, ancak diğer başlıca nedenler arasında yer kabuğu üzerindeki yayılma ve kırılmalar da vardır.

Depremler, tektonik plakaların üzerinde meydana gelen hareketlerin sonucu olarak meydana gelir ve dünya çapında meydana gelir. Depremler, insanların yaşamını ve çevresini önemli ölçüde etkileyen önemli bir doğal afet olarak kabul edilir. Depremler, özellikle tehlikeli bölgelerde, ölüm, yaralanma, hasar veya kayıplara neden olabilir.

Depremler, insanların yaşamını ve çevresini önemli ölçüde etkileyebilir. Depremlerin bölgeye veya yapıya etkisi, yapılan önlemlerin ne kadar etkili olduğu ile doğrudan ilişkilidir. Yapısal direnç, özellikle deprem bölgesinde yer alan yapılar için önemli bir kavramdır.

Yapısal direnç, yapının depreme karşı direnci ve dayanıklılığını artırmayı amaçlar. Depremlere karşı dayanıklı bir ev nasıl tasarlanır? Birçok farklı deprem yönetmeliği ve kuralları vardır ve çu ülke bu kurallara uymak zorundadır. Öncelikle, evinizi depreme dayanıklı yapmak için, kendi alanınızda en iyi uzmanlara danışmalısınız.

Yapısal mühendisler, depremlerin evler üzerindeki etkilerini azaltmak için gerekli olan önlemleri almak için evlerinizi inceleyebilirler. Yapıların depreme karşı dayanıklı olması için, yapı malzemelerinin güçlendirilmesi, yapının tasarımının değiştirilmesi, yapının temellerinin veya arkalıklarının güçlendirilmesi gibi birçok önlem alınabilir. Yapının depreme dayanıklı olabilmesi için, yapı malzemelerinin doğru seçilmesi ve kullanılması da önemlidir. Doğru malzeme seçimi, yapının depreme karşı dayanıklı olmasına yardımcı olacaktır.

Ayrıca, binaların tasarlanması ve inşa edilmesi sırasında, mevzuatın öngördüğü önlemler alınmalıdır. Son olarak, depreme karşı dayanıklı bir ev için, özellikle deprem bölgesinde yaşayanların, yılda en az bir defa yerin altındaki deprem çalışmalarının yapılmasını ve evlerini depreme karşı test etmelerini öneririz. Bu, evinizin depreme karşı dayanıklı olup olmadığını kontrol etmenin ve gerekli önlemleri almanın en iyi yoludur.

Örneğin İstanbul’da ikamet ediyorsanız İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) nin https://binatespiti.ibb.istanbul/ adresinden bina tespit sayfasından başvuru yaparak binanızın depreme karşı dayanıklı olup olmadığını test etmek için başvuruda bulunabilirsiniz.

Eğer yaşadığınız binayı riskli görüyorsanız, riskli binaların tespiti için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almış kurum ve kuruluşlara tapu ve kimlik fotokopisi ile başvurmak yeterli oluyor. Lisanslı kurum ve kuruluşları Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’nden öğrenebilirsiniz.

Binaların sağlamlık durumunu görmeleri için birtakım testler ve ölçümler yapılıyor. Bunlardan bir tanesi de karot testi. Bina dayanıklılık testi olarak da bilinen bu test nasıl yapılır? Ölçümlerde C20 çıkması ne anlama geliyor?

Karot testi için bitmiş binalardan betonarme karkas sistemiyle betonun sağlamlığı kontrol edilir. Kullanılan karot makinesi aracılığıyla silindir şeklinde ki örneklerle alınır. Daha sonra deney alınan bu silindir beton örnekleriyle başlamaktadır. Basınç deneyi uygulanarak betonun sağlamlığı test edilmektedir. Eğer test sonucuna göre C25 den daha küçük bir katsayı çıkması olumsuz C25 ve üstünde çıkması da olumlu bir göstergedir.

Ayrıca deprem yönetmeliğine göre en küçük katsayının C25 olması gerekiyor.

Depreme karşı dayanıklı bir ev sahibi olmak, evinizi ve ailelerinizi depremlerden korumak için önemlidir.

Tüp Bebek Tedavisi Hakkında Her Şey

0

Tüp bebek kadın üreme hormonu olan yumurtalar ile erkek üreme hücresi olan spermlerin laboratuvar ortamında döllendirilmesi sonucunda rahme yerleşirken gebeliğin oluşumudur. Yumurtanın döllenmesi sağlanırsa bölünme başlayacak ve embriyo gelişimi söz konusu olacaktır sonrasında da oluşan embriyo anne rahmine yerleştirilir.

Doğal yollardan bebek sahibi olunmadığında tıpta her geçen zamanda ilerleme kaydeden tüp bebek tedavisi  ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Tüp bebek tedavisi süresi yaklaşık  1 aydır. Eğer belirlenmiş bir hastalık ya da erkekte kısırlık söz konusu değilse tüp bebek öncesinde aşılama yöntemi uygulanarak doğurganlık elde edilmeye çalışılır. Aşılama yönteminin tüp bebekten farkı erkekten spermin toplanıp doğrudan rahim içine gönderilmesidir. Tüp bebekle kıyaslandığında ise başarı oranı düşüktür.

Tüp Bebek İşlemi Nasıl Yapılır

Anne adayından alınan yumurtalar ve erkekten alınan sperm hücreleri laboratuvar ortamında birleştirilir. Normal gebelikle arasındaki fark; döllenmenin rahim dışında olması ve embriyo haline gelince rahime yerleştirilmesi dir. Tüp bebek işlemi aşamalardan oluşur.

Ön Tetkik

Anne ve baba detaylı bir incelemeden geçirilir. Kadında yumurtalıkların durumu, yumurtlama seviyesi; erkekte sperm hücrelerinin kalitesi ve hareketliliği dikkate alınır. Test ve muayenelerden sonra ikinci aşamaya geçilir.

Yumurta Uyarılması

İkinci aşama artık yumurta oluşumunun sağlanması üzerinedir. Bu da yumurtalık uyarıcı hormonların anne adayına uygulanması demektir. Böylelikle yumurta gelişimi hızlandırılmış olur. Amaç fazla yumurta oluşumudur böylelikle içinden en kaliteli olanı tercih edilir.

Yumurta Toplanması

Oluşumu tamamlanan yumurtaların toplama işlemi gerçekleştirilir. Bu işlem OPU işlemi olarak adlandırılır. Vajinal muayene şeklinde yumurtalar toplanır. Bu işlem yaklaşık yarım saatlik bir işlemdir.

Spermlerin Alınması

Yumurta toplama işleminden sonra erkekten sperm hücreleri alınır ve laboratuvar ortamında temizlenerek hazırlanır.

Döllenme

Toplanan yumurtalar ve hazırlanan sperm hücreleri laboratuvar ortamında döllendirilir. Ve embriyo gelişimi için incelemeye alınır. Oluşan embriyolardan en kalitelisi seçilerek rahme transferi için karar verilir.

Embriyo Transferi

Embriyonun ana rahmine yerleştirilmesi sonrasında artık hamilelik oluşumunu kontrol etmek için test sürecine kadar bir işlem yapılmaz.

 

Tüp Bebek Süreci Aşamaları

Tüp bebek yönteminde adet döngüsü ile birlikte yumurtlama başlatılması evresi ilk aşamadır. Verilen hormon ilaçları ile yumurtaların gelişim düzeyi tüp bebek uzmanı tarafından dikkatle takip edilir. Gerekli gelişim tamamlandığında yumurta çatlatma iğnesi uygulanır ve 36 saat içerisinde oluşan yumurtaların toplama işlemi yapılır. Bundan sonraki aşama spermlerin toplanmasıdır. Yumurtalar toplandıktan sonra 2-3 saat bekletilme yapılarak kaliteli spermler seçilir ve döllenmesi gerçekleştirilir. Oluşan embriyo transfer edilerek hamilelik sürecinin gerçekleşmesi beklenir.

Tüp Bebek Kimlere Uygulanır?

Tüp bebek 2 sene boyunca korunma olmadan cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edilemediği durumlarda tercih edilen kısırlık yöntemidir.

⦁         Kadın tüplerinde tıkanıklık varsa

⦁         Polikistik over sorunu varsa

⦁         İleri yaştaki kadınlarda

⦁         Açıklanamayan kısırlık sorunu varsa

⦁         Kadında vajinismus sorunu varsa

⦁         Sperm kalitesi düşük olan erkeklerde

Tüp Bebek Kimlere Uygulanmaz?

Tüp bebek yöntemi doğurganlık açısından son derece başarılı bir yöntem olmasının yanısıra uygulanmaması gereken durumları da barındırır. Bunların başında erkekten sperm elde edilemeyen hallerde, menopoza girmiş kadında, yumurtlama görülmeyen kadınlarda , rahmi alınan kadınlarda da tüp bebek uygulaması yapılmaz.

Tüp Bebek Fiyatları

Tüp bebek fiyatları değişkenlik gösterir. Hastane ücretleri yapılan işlemler nezdinde fiyat farklılıkları oluşur.

Tüp Bebek Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Tüp bebek tedavisi 15 ila 18 gün arası değişir. Transferden 12 gün sonra anne adayından kandan Beta Hcg testi istenir. Bu test sonucunun düzeyi kontrol altında tutularak gebeliğin sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilmiş olunur.

Tüp Bebek Tedavisinde Çoğul Gebelikler

Tüp bebek tedavisinde çoğul gebelik riski vardır. Çoğul gebelikler gerek anne gerek bebeklerin sağlığı için dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Bu durum embriyo transferi sayısının sınırlandırılması ile sona erdirilmiştir.

Tüp Bebek Tedavisi Soru Cevap

 1) Kadınların doğurganlığını etkileyen nedenler nelerdir?

Geç evlenenler, geç çocuk sahibi olmayı istemek, genetik durumlar, stres , insülin direnci gibi faktörler etkiler.

2) Tüp bebek tedavisinde yaş sınırı var mıdır?

Yumurtlayan her kadına tüp bebek tedavisi uygulanabilir. 45 yaşına kadar tüp bebek uygulanabilir ken başarı oranları açısından 40 yaşına kadar tercih edilmelidir.

3) Kullanılan hormon ilaçları kanser riski oluşturur mu?

Hormon ilaçlarının böyle bir risk taşıdığına dair tetkikler yoktur.

4) Tüp bebek tedavi sürecinde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Psikolojik olarak stresten uzak olması önem taşır. Hamilelik sağlandığı takdirde normal bir gebelikle hiçbir fark yoktur. Tedavi sürecinde de anne adayından istenen sağlıklı beslenme, düzenli uykudur.

5)Tüp bebek denemeleri arası ne kadar olmalıdır?

Başarısız bir tüp bebek denemesi sonrasında bir adet dönemi döngüsü sonrası ikinci deneme yapılabilir. Ancak önemli olan anne adayının psikolojisinin buna hazır olması ve ilgili doktorun verdiği izindir.

Meslek Liselerinin Ekonomideki Yeri

0

Gelişen ve değişen dünya düzeninde meslek lisesine olan ilgi her geçen gün daha da artmıştır. Geçmişten günümüze gelinceya kadar ömrünü tamamlamış mesleklerin yerine yeni meslek türleri gelmiştir.. Bir zamanlar el ile yapılan meslek türleri şimdiki zamanda değişikliğe uğrayarak teknoloji araçları ile icra edilmektedir.  Gerçek şudur ki meslek türleri değişsede, yeni teknolojik araçlar icat edilse de her zaman meslek lisesine ihtiyaç duyulmuştur. Pandemi döneminde bunun ne derecede önemli olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Bu dönemde ekonominin çarkları yavaş dönerken, gerek sağlık alanıda gerek se dejenfaktan, maske vb araçların üretiminde meslek lisesi öğrencileri ön plana çıkarak, bu açığı kapatmaya çalışmış ve çalışmaya devam etmektedir.

Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri Eğitim ile ölçülebilir. Bu eğitimdir ki sistemli bir şekilde yürütülmüş ise ekonomiye de can suyu vermiş olur.  Öğrencilerin anaokulundan itibaren üniversiteden mezun oluncaya kadar, secebileceği mesleği ön plana çıkaracak uygulamalar geliştirilmelidir. İssizlik sorununu en düşük oranlara indirgenmiş politikalar ekonomiyi canlı tutar. Günümüzde mezun olan üniversite mezunları iş bulma konusunda büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Menşeinde Anadolu liselerine olan yıgılmaların neticesinde, bu liselerden mezun olan öğrencilerin ellerinde bir meslekleri olmamasından dolayı üniveriste eğitimlerine yönelmeleridir. Bir şekilde biten üniversite eğitimi sonucunda iş bulma konusunda ortaya çıkan sorulanlar kişileri olumsuzluğa itmektedir.

Meslek lisesi mezunu bir öğrenci üniversite eğitimi almamış olsa dahi yapabileceği bir mesleği bulunmakta ve kendini bu yönde geliştirmektedir. Zira ülkemizde ara elamana oldukça fazla ihtiyaç duyulmaktadır.  Bir fabrikaya birkaç tane mühendis lazım iken, ara eleman olarak sayıısızca eleman ihtiyacı duyulmaktadır. Meslek lisesi bir ülke açısından ne derecede önemli olduğununun gerek velilere gerekse ilkokul ve ortaokul seviyesindeki öğrencilere aşılatmak gerekir. Çünkü ekonominin çarkı mesleklerde kullanılan ara elemanlar aracılığı ile gerçekleşmektedir.

Bir ülke için ekonominin ne derece önemli olduğu, dünya ticaretinde ortaya çıkmaktadır. Dünyada sesimizi ekonomik alanda ön plana çıkarmak için meslek liselerini özendirmek, burda eğitim alacak öğrencilere yönelik teşvikler sunmak faydalı olacaktır. Zira bu konuda ortaya atılmış olan uygulamalar tam yerinde uygulamalardır. Hiçbir zaman unutmayalım ki dünya ticaretinde söz sahipi olmak istiyor isek ekonomimizi düzlüğe çıkarmamamız gerekir, ekonominin çarklarını çalıştıran ara elemanlara öncelik vermek gerekir. Bu öncelikte meslek liselerine verilen değerden geçer.