Her yıl olduğu gibi bu yıl da pek çok anne baba aynı heyecanı yaşıyor: “Çocuğum bu yıl okula başlayacak mı?” Özellikle 2025-2026 eğitim-öğretim yılında çocuğu okula başlama çağında olan aileler için bu soru oldukça önemli. Zira Türkiye’de okula başlama yaşı zaman zaman değişebiliyor ve uygulamalardaki esneklik, ebeveynlerin aklını bir parça karıştırabiliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) güncel uygulamasına göre, ilkokula başlama yaşı 69 ay olarak belirlenmiş durumda. Yani 30 Eylül 2025 itibarıyla 69 ayını dolduran çocuklar, otomatik olarak birinci sınıfa kaydediliyor. Ancak burada önemli bir detay var: 66-68 ay arasındaki çocuklar, yani 5,5 yaş civarında olanlar, velilerinin yazılı dilekçesiyle okula başlatılabiliyor ya da bir yıl daha okul öncesi eğitime devam edebiliyor. 66 ayın altında olan minikler ise genellikle otomatik olarak ana sınıfına yönlendiriliyor.
Bu durum bazı aileler için sevinç, bazıları içinse endişe kaynağı olabiliyor. Çünkü her çocuğun gelişim hızı farklı. Kimi çocuk 66 ayda okula hazır hale gelirken, kimi çocuk için 72 ay bile erken olabiliyor. Bu noktada uzmanlar, ailelerin çocuklarını sadece yaşlarına göre değil, fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerine göre değerlendirmesini öneriyor.
Birçok veli, “Acaba çocuğum okulda zorlanır mı?”, “Küçük kalır mı?”, “Dersleri takip edebilir mi?” gibi sorularla boğuşuyor. Bu noktada okul öncesi öğretmenleri, rehberlik servisleri ve psikolojik danışmanlarla iletişim kurmak büyük önem taşıyor. Çünkü bu süreci birlikte ve bilinçli bir şekilde yürütmek, çocuğun gelecekteki eğitim hayatını doğrudan etkiliyor.
Bir başka tartışma konusu da, erken başlayan çocukların okul hayatları boyunca yaşıtlarına göre hep “küçük” kalmaları. Bu fark özellikle ilk yıllarda daha belirgin olsa da, zamanla azalıyor. Ancak yine de sınıf içinde kendini ifade etmekte zorlanan, dikkat süresi kısa olan ya da sosyal becerileri gelişmemiş çocukların okula uyumu daha zor olabiliyor.
Sonuç olarak, 2025-2026 döneminde çocuğunuzun okula başlayıp başlamaması kararını verirken sadece doğum tarihine değil, çocuğun bireysel özelliklerine, hazır bulunuşluk düzeyine ve öğretmenlerin önerilerine de kulak vermekte fayda var. Unutmayalım ki her çocuk özeldir ve en doğru karar, çocuğun yüksek yararı gözetilerek verilendir.
Eğitim hayatına güzel bir başlangıç yapan tüm miniklere başarılar diliyoruz!